Mezoterapide başarı oranı ne kadardır?

Mezoterapi, kortizon içermeyen ve hastalığa yönelik olarak verilmesi gereken tedavisel veya semptonlara yönelik ilaçların hasta veya ağrıların olduğu bölgeye verilmesi yöntemidir. Teşhisi ve endikasyonu doğru koyan bir hekim, belli bir eğitimden geçmişse ve mezoterapiyi kuralına uygun yapıyorsa, başarılı olmaması için bir sebep yoktur. Başarılı olabilmek için mutlaka tıbbi eğitimden geçmek ve belli bir tecrübeye sahip olmak gereklidir. Ayrıca mezoterapi uygulayan hekimin, tedavi ettiği hastalığı iyi tanıması şarttır. Çok sayıda ve farklı branşlarla ilgili hastalıkların, aynı hekim tarafından tedavi edilmeğe çalışılması başarı oranını azaltabilir. Çünkü aynı hekimin birçok branşla ilgili hastalığı tamamen bilmesi çok zordur.

Mezoterapiye “her derde deva” gözüyle bakmamak gerekir, ancak gerçekten zaman zaman mucizevi sonuçlar alınmaktadır. Mezoterapi için başvuran hastaların çoğu başka pekçok tedavi gördüklerini, çok miktarda ilaç kullandıklarını, ancak yeterince fayda görmediklerini ifade etmektedirler. Çünkü bölgesel ve ağrılı bir hastalık için, ağızdan alınacak hap ya da fitil, ampul şeklinde kullanılacak ilaçların tedavisel veya ağrıları kesme etkisi yetersiz kalabilmektedir. Bunu günlük çalışmalarda kolayca gözlemek mümkündür. Ağızdan fazla ilaç kullanan hastaların önemli bir bölümünün mide şikayetleri ortaya çıkmaktadır. Sadece kireçlenmeye bağlı ağrıları olan bir hasta, ağızdan ortalama günde 2 tablet (draje v.s.) alırsa yılda 700’ü; 3 tablet alırsa 1000’i aşkın tablet almış olur ki, bunun mideye ve vücudun diğer bazı organlarına verebileceği zararı tahmin etmek hiç de zor değildir. Bu hastaların diabet, hipertansiyon, koroner yetmezliği, kalp yetmezliği, bir kısım mide-barsak şikayetleri ve osteoporoz için de başka ilaçları da alabilecekleri dikkate alınırsa, durumun ciddiyeti daha da kolay anlaşılır. Bu nedenle, eğer mezoterapi bir hastalığın tedavisini sağlıyor veya ağrıları ortadan kaldırıyorsa, bunun hastaya sağladığı başka yararlar da vardır. Çünkü hastalığın tedavisi ile birlikte hasta, devamlı ilaç almaktan kurtulmuş veya çok az miktarda ilaç almak durumunda bırakılmış olur ki bunun da, hastanın genel sağlığı açısından çok büyük bir önemi vardır.